Alman Tarihinde bazı kişiliklerin, bazen ya çocukluk yıllarına ya da iktidar dönemine ilişkin bilgileri arşivlerde bulunmamaktadır. Örneğin Hitler yönetime geldiğinde ilk icraatlarından birisi de kendi soy kütüğünü nüfus müdürlüğünden ve arşivlerden kaldırarak o belgeleri yok ettirmiştir. Buna benzer olaylar genelde farklı boydan olan biri kralın daha sonra krallığın farklı bir boya geçmesiyle yaşadığı bilinmektedir. Ancak Alman Tarihi göz önüne alındığında kronikler bir merkezde toplamamış olup kralın veya imparatorun sürekli seyahat ettiği kraliyet saraylarında belgeler tutulduğundan, farklı saraylarda bulunan belgeler yok edildiğinde o kişiye dair o sarayda olan kronik ortadan kaldırılmış olmaktadır. Belgelerin tamamen ortadan kaldırılması merkezi bir otorite veya başkent düşüncesi oluşana kadar mümkün değildir.
Alman Tarihi'n de Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nun bir başkenti bulunmamaktadır. Çünkü imparator sürekli seyahat halinde veya sürekli ikamet ettiği yer imparatorluğun sadece bir bölgesinin imparatorluk sarayıdır. Krallar için de aynı durum söz konusu olsa da, kralın egemenliği altında bölgele imparatora nispeten küçük bölgeler olduğundan kralların bir kraliyet sarayı bulunmaktadır, kraliyet sarayının bulunduğu yer de başkent olarak kabul edilmektedir. Genel olarak yazılı olmayan ancak her Alman Kralı Aachen Katedralinde taç giymek ve her kim imparator olmak istiyorsa Roma Katolik Kilisesi'nde de taç giymek zorundadır. Bu geleneğe ilişkin istisnalar bulunsa da, genel de Alman kralları veya imparatorları bu şekilde unvanlarını almışlardır.
(Tanıtım Bülteninden)