Altın, az olduğu ölçüde dünyada insanın ona verdiği önemce değerlidir. Bu bakışı dünyadan daha geniş bir açıda yani evrende zihne getirdiğimizde verimli temel besin ve yaşama kaynağımız toprak, tarımın mayası gereği altın benzeri önceliği paylaşacaktır. Bu toprak ki ister kırsal ister kentsel toprak varlığı olsun yeniden üretilemeyen ve bu nedenle kıt bir kaynak olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda kır ve kent dengesi ise toplumların sürekliliğini devam ettirebilmeleri için oldukça önemli görülen bir konu olarak gündemde yer almaktadır. Bu perspektifte kitap, kır aleyhine bozulan dengenin nedenlerini ortaya koymayı hedeflerken, bunun da ötesine geçerek kırsal arazi varlığında ortaya çıkan tarımsal amaç dışındaki "yeni toplumsal tüketim mekanlarının" temel dinamiklerine dikkatleri çekmeyi amaçlamaktadır.