Vergiler vazgeçilmez bir kamu gelir türü olmakla birlikte aynı zamanda bireylerin ekonomik kararlan üzerinde temel belirleyicidirler. Özellikle kurumlar vergisi bireylerin yatırım kararları üzerinde önemli bir unsurdur. Bu nedenle teorik çerçevede vergilerin üretim üzerinde etkileri "gelir etkisi" ve "ikame etkisi" olarak, yatırımların kaynağı olan tasarruflar üzerindeki etkileri "mutlak gelir teorisi" ve "nispi gelir teorisiyle" geniş inceleme konusu olmaktadır.
Vergi, ekonomik faaliyetler açısından bir maliyet unsuru olarak nitelendirilmektedir. Girişimci yatırım yeri ve alanını seçerken bazı unsurlar yanında katlanacağı vergi yüküne de bakacaktır. Küreselleşme ile birlikte artan faktör mobilitesindeki artış ve liberalizasyon ülkeler arasındaki vergi yükü farklılığının önemini artırmıştır. Vergi kanunlarında yer alan kanuni (nominal) vergi oranları ve bu oranlara dayalı hesaplanan vergi yükü gerçek vergi yükünü yansıtmamaktadır. Gerçek vergi yüküne "efektif vergi oranlan" ile ulaşılabilir. Efektif vergi oranı, vergi matrahını belirleyen vergi teşviklerini de dikkate almaktadır. Dolayısıyla ülkeler açısından gerçek vergi yükünün belirlenmesi kanuni vergi oranları yerine efektif vergi oranlarını baz almayı gerektirmektedir.
Efektif vergi oranları doğrudan ülkemizde çok fazla incelenmiş bir alan değildir. Bu nedenle efektif vergi oranı kavramının kapsamlı olarak incelendiği bu çalışmanın mali alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Çalışmada uygulama alanı olarak AB ve Türkiye alınmıştır. AB ülkeleri ve Türkiye'deki efektif vergi oranları ve yıllar itibariyle gelişimi anlatılmaktadır.