Tıbbi gerekçelerle doğal yollardan çocuk sahibi olamayan veya doğal yollardan çocuk sahibi olmayı tercih etmeyen kişiler artık üremeye yardımcı tedavi yöntemlerine sıklıkla başvurmaktadır. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinin uygulaması ve kapsamı hızla artmış; teknolojik gelişmeler de bu hızlanmayı perçinlemiştir. Elbette bu yöntemlerin uygulanması tıbbi müdahale kavramı kapsamında değerlendirildiğinden, uygulama esaslarının hukukî çerçevede belirlenmesi ve belirli kurallar koyulması da zorunlu hâle gelmiştir. Bu sebeple ülkemizde de 2014 yılında Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinde uyulması gereken kurallara dair genel bir çerçeve çizmektedir.
İşte bu çalışma da konuyu düzenleyen güncel Yönetmelik hükümleri kapsamında, ilk bölümde üremeye yardımcı tedavi kavramının ne olduğu, bu yöntemlerin uygulanması sebebiyle ortaya çıkabilecek soybağı sorunlarının neler olduğu irdelenmiş. İkinci bölümde ise üremeye yardımcı tedaviyi uygulayan merkezlerin tıp hukukunun ve ilgili mevzuatın gerektirdiği kurallara uymaması durumunda hukukî sorumluluğunun kapsamı değerlendirilmiş, üçüncü bölümde ise bu sorumluluktan kaynaklanan tazminat yükümlülüğü hakkında bilgi verilmiş.
(Önsözden)