Yaşlılık bir toplumsal olgudur gibi bir genel varsayıma dayalı gerçekleştirilen çalışma, bu ilginin somut bir örneğini oluşturmaktadır.
Çalışmada, artan yaşlılık, toplumsal yapı özellikleri ve değişen sosyal süreçlerle ilişkilendirilmektedir. Kronolojik yaşın ilerlemesi, biyolojik ve psikolojik değişimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkan yaşlanmanın toplumsal yönünün öne çıkarıldığı çalışmada, yaşlılığın cinsiyet, eğitim, gelir, yaşama yeri gibi toplumsal olgulara bağlı kalarak farklılaştığı; yaşlılığın çok yönlü bir toplumsal olgu olduğu düşüncesi, çalışmanın merkezi konusunu oluşturmaktadır.
Yaşlılığın evrensel olarak tek ve düz bir çizgi şeklinde gelişip yaşanmadığı aksine toplumsal bir yörüngeye sahip olduğu düşüncesine vurgu yapılmaktadır. Yürüyen bir noktanın çizdiği ya da izlediği yol olarak tanımlanan yörüngenin toplumsallıkla ilişkilendirildiği çalışmada, yaşlılığının toplumsal yapı özellikleri yanı sıra cinsiyet, eğitim, gelir, yaşama yeri ve P. Bourdieu'nun bahsettiği sermaye türlerine göre farklılık taşıdığı ve yaşlılığın toplumsal değişimlerle sürekli dönüştüğü önermesi, çalışmanın ana temasını oluşturmaktadır.