Görmenin Diyalektiği, farklı amaçlarla yapılacak okumalara cevap verebilecek bir kitap: Öncelikle Walter Benjamin ve onun tamamlanmamış Pasajlar Çalışması üzerine kapsamlı bir düşünsel biyografi. Susan Buck-Morss, Benjamin'in bitmemiş projesini tamamlayıp kitap haline getirmek istercesine onun gözüne yerleşiyor, Pasajlar dosyalarına düştüğü bütün o not ve fragmanlarla Benjamin bize tam olarak ne demek istiyordu, bunu araştırıyor.
İkinci bir okuma ise, 19. ve 20. yüzyıl boyunca, kapitalistleşmenin getirdiği temel nitelikteki kültürel dönüşümleri ve bunların nasıl olup da bugün yaşadığımız dünyayı ortaya çıkardığını anlayabilmek için Benjamin'in kavramlarını takip etmek olacaktır. Böyle bir düşünsel ve sosyal tarihi kesen ve besleyen çok sayıda eksen var kitapta: İlerleme fikri, kapitalizmin ve modernizmin çekirdek başkentleri, ilk dünya fuarları, mimarlık, fosil, fetiş, istek imgeleri, yıkıntılar, kolektif rüyalar, metalaşma, Avrupa faşizmi, mitik tarih ve doğa algılaması.
Ve nihayet görme üstüne bir kitap: Nasıl "görebiliriz"? Benjamin'in görüsünü çağdaşlarından ayıran neydi? Onun "görme biçimini", o denli etkilendiği diğer Marksistlerden, ilahiyatçılardan, Hıristiyan ve Yahudi "kurtuluşçular"dan farklı kılan neydi?
Benjamin'in, ve ardından Buck-Morss'un onu takip ederek bu kitapla çok iyi bir örneğini verdiği yönteminin (geçmişe ve geçmişin zamanla atık haline gelmiş nesne ve imgelerine bugün için taşıdıkları devrimci imkânlar açısından bakmanın) Türkçe okuyup yazanlar için de esinleyici olacağını düşünüyoruz.
(Tanıtım Yazısı'ndan)