Günümüzün HIV/AIDS, kalp ve damar hastalıkları, şiddet, obezite, uyuşturucu ve sigara bağımlılığı gibi kamu sağlığı sorunlarıyla tıp biliminin tek başına mücadele etmesi beklenemez. İşte bu noktada “sağlık iletişimi”, iletişim stratejilerinin sağlığın geliştirilmesi amacıyla kullanıldığı ve kamu yararının esas alındığı çok disiplinli bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çerçevede kitapta, sağlık iletişimi yöntemleri olan sosyal pazarlama, medyada savunuculuk ve halkla ilişkilerin; sağlığın geliştirilmesi çalışmalarına nasıl katkıda bulunabileceği ele alınırken, medyanın bol ama düşük kaliteli, çoğunlukla birbiriyle çelişen sağlık enformasyonlarının kaynağı olması ve “sağlık endüstrisinin ritüellerini” yansıtarak, sağlığın metalaşmasına nasıl katkıda bulunduğu da incelenmektedir.
Kullanılabilir, ulaşılabilir ve doğru sağlık enformasyonunun yanı sıra sağlık okuryazarlığı düzeyindeki artış, hiç şüphesiz ki olumlu sağlık davranışının anahtarıdır ve sağlık iletişimi paydaşlarının sorumlu ve etik davranışına ihtiyaç göstermektedir. Çalışma böyle bir ihtiyacın ürünüdür.