Medya tarafından sunulan hizmetlerin ve unsurların doğruluğunun ve işlevselliğinin incelenmesi gerekmektedir. Medya her zaman her şeyi doğru bir biçimde aktarmamakta ya da kimi zaman insanların işine yaramayacak unsurları sunabilmektedir. Bunun yanı sıra medyanın aktardıklarının doğru algılanması, ihtiyaca göre tanımlanıp şekillendirilmesi ve yetkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Günümüzdeki geleneksel eğitim modellerinin ve politikalarının yetersiz kaldığı bir ortamda, bu amaca ulaşabilmek için medya okuryazarlığının kullanılması ve insanların medya okuryazarı olmaları gerekmektedir. Bu durumda medya takipçileri için çok önemli bir konu olan medya okuryazarlığı, bu çalışmanın temel dayanağı olmuştur.
Bu çalışmada medya okuryazarlığının ders olarak ele alınan ülkelerin müfredatında ne şekilde yer aldığı açıklanmış ve bu ülkelerde medya okuryazarlığını ve medya okuryazarlığı içerikli dersleri destekler nitelikte faaliyetlerde bulunan yapılanmalara yer verilmiştir. Böylece, başta öğretmenler olmak üzere konuyla ilgilenen herkesin daha açık ve net bir şekilde bilgi elde edebilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca bu eserde yer verilen bilgiler aracılığıyla öğretmenlerin Medya Okuryazarlığı dersini işlerken derslerde kullanabilecekleri pek çok ders materyaline, ders içi ve ders dışı kullanılabilecek olan çeşitli etkinliklere ve uygulamalara ulaşmaları ve dersin işlenişi hakkında yeni bakış açıları kazanmaları da hedeflenmiştir. Son olarak yapılan bu çalışmaların sonucunda, Türkiye’deki medya okuryazarlığının ve medya okuryazarlığı dersinin hali hazırdaki durumunun başta Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere ilgili kuruluşlar tarafından değerlendirilmesi ve hem medya okuryazarlığının hem de dersinin geliştirilmesine ve güncellenmesine yönelik bu eserde yer alan önerilerin dikkate alınması da amaçlanmıştır.
Üç bölümden oluşan bu kitabın ilk bölümünde medya okuryazarlığı kavramı izah edildikten sonra medya okuryazarlığının yaklaşımlarına değinilmiştir. Ardından uluslararası düzeyde kabul gören medya okuryazarlığı modelleri ile medya okuryazarlığı ilkeleri açıklanmıştır.
İkinci bölümde Türkiye’de seçmeli ders olarak okutulan Medya Okuryazarlığı dersinin okutulma sürecine kadar geçirmiş olduğu evrelere değinilmiştir. Ardından Medya Okuryazarlığı dersine yönelik hazırlanan materyaller incelenmiş ve bunlar aracılığıyla dersin içeriğinin güncellenmesine yönelik çeşitli tavsiyelerde bulunulmuştur. Daha sonra Marmara Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen ve daha sonra kitaplaştırılan I. Uluslararası Medya Okuryazarlığı konferansına değinilmiştir. Bu bölümde son olarak RTÜK’ün medya okuryazarlığı alanında gerçekleştirmekte olduğu faaliyetlere yer verilmiştir.
Kitabın üçüncü bölümünde ise öncelikle tüm Avrupa’yı kapsayacak şekilde medya okuryazarlığı alanında faaliyetlerini sürdüren çeşitli teşkilatlara ve bunların medya okuryazarlığına yönelik gerçekleştirmiş oldukları çalışmalara değinilmiştir. Daha sonra, aralarında medya okuryazarlığı alanında köklü bir geçmişe sahip olan ve medya okuryazarlığına yönelik pek çok teşkilatın faaliyet gösterdiği Fransa, İngiltere ve İrlanda, eğitim alanında oldukça başarılı politikalara sahip olan ve uluslararası düzeyde kabul gören eğitim seviyesinin belirlenmesine yönelik sınavlarda oldukça başarılı sonuçlar elde eden Finlandiya, medya eğitiminin tıpkı Türkiye’de olduğu gibi sadece devlet eliyle yürütüldüğü Macaristan ve medya eğitimi alanında son yıllarda ciddi atılımlar gerçekleştiren Slovenya’nın bulunduğu AB ülkelerindeki medya okuryazarlığının gelişimi ve hali hazırdaki durumu incelemiştir. Son olarak, incelenen bu ülkelerde medya okuryazarlığı alanında faaliyet gösteren kurum, kuruluş, organizasyon ve dernek gibi teşkilatlar ele alınmıştır.
“Sonuç ve Öneriler” bölümünde ise bu çalışma hakkında yapılan kısa bir değerlendirmenin ardından, Türkiye’deki medya okuryazarlığının ve Medya Okuryazarlığı dersinin daha geniş kapsamlı bir hal almasına ve dersin güncelleştirilmesine yönelik çeşitli tavsiyelerde bulunulmuştur.