Soğuk savaşın sona ermesinden sonra küreselleşme en temel dinamikleri olan sermayenin, bilginin ve insanların dolaşımının önündeki engellerin kalkmasına bağlı olarak küresel ekonomi yeniden yapılandı ve Dünya daha önce olmadığı kadar büyük bir değişim içerisine girdi. Yeniden yapılanan küresel ekonominin etkisi altında olan ve dışında bırakılan bölgeler arasında çok büyük farklılıklar ortaya çıkmaya başladı. Dünyanın bir bölgesinde bilgi ve iletişim teknolojilerine bağlı olarak 'ağ toplumu' olgusu ortaya çıkarken diğer yanda hayatında hiç elektrik kullanmayan yüzmilyonlarca insan yaşıyor. Öte yandan küreselleşen bölgelerde küreselleşme farklı hızlarda ve farklı etkilerle devam ediyor. Küreselleşmiş bölgenin çekirdeğinde yer alan Avrupa' da ulusüstü entegrasyon siyasal anlamda sınırlarına gelmiş gibi görünürken, diğer bölgeler küreselleşme ile ilgil bulundukları aşamaya göre değişik sorunlarla karşıkarşıya geliyor. Küresel değişimin toplumları dönüştürücü gücüne bağlı olarak devlet, meşruiyet, egemenlik, kamu yönetimi ve hizmeti algılamalarında önemli değişimler yaşanıyor.
Bir yandan devlet egemenliğini diğer devlet ve uluslar arası kuruluşlarla paylaşırken diğer yandan örgüt yapısı ve iş görme biçimleri değişiyor ve vatandaşı ile arasındaki mesafe azalıyor. Küreselleşme ve Kamu Yönetiminde kitabında yazarlar dünyanın geçirdiği büyük dönüşümü ve Türkiye'ye yansımalarını her yönüyle tartışıyor.