Antik Doğu’da kil tabletlere yazılarak kaydı düşülen söz, yirmi birinci yüzyılda dokunmatik ekranlarda okunabilen dijital metinlere dönüşene dek uzun bir yol kat etti. Düşüncenin ifade edilmesi, bilginin korunması ve yayılması için bir devrim sayılan matbaanın bulunuşu gibi temel önemdeki tarihsel geçiş noktalarında boyut ve hacim değiştirdi. Yunan-Roma dünyasından bugüne kitabın tarihine dair bir soruşturma, iktisattan sosyolojiye kadar birçok farklı disiplinin de birer negatifini veriyor hiç şüphesiz. Bu küçük özet, basılı metinden elektronik medyaya uzanan bu kadim yolculuğun öyküsü.