Sözünde durma, yalan söylememe, adaletli davranma gibi ahlaki değerler genel olarak toplumsal hayat için olduğu gibi özellikle hukuk mesleği açısından büyük önem taşımaktadır. Aslında sözünde durma, bireyde ahlaki kişiliğin bir sonucu olarak ortaya çıkması gereken bir davranıştır. İdeal olan, insanların bu ahlaki kişiliğinin gereği olarak verdikleri sözde durmalarıdır. Ancak insanları, verdikleri sözü yerine getirmeye sadece içten değil dıştan zorlayan bir sisteme de ihtiyaç duyulur. İşte bu da, verilen sözün yerine getirilmesini sağlayacak maddi yaptırımları içeren ‘yazılı sözleşmeler' şeklindeki hukuk kurallarıdır.
İyi bir hukuk ve yargı sistemi için, hukukun adalet ilkesine dayalı olarak oluşturulması, hukukun iyi uygulanması, hukukçunun eğitimine insanın eğitimi çerçevesinde bakan hukuk eğitimi anlayışı, hukuk- toplum ilişkisi bağlamında suçların ve haksızlıkların asgari düzeye indirdiği erdemli toplumun inşası şarttır. İşte bu kitap çalışması, yıllarca kangrenleşmiş hukuk ve yargı sorunlarını temelden çözmek isteyenlere yeni bir bakış açısı sunma çabasıdır.
(Tanıtım Bülteninden)