Geçmişten günümüze yasalaşan birçok af düzenlemesinde siyâsî suçların ekseriyetle kapsam dışı bırakıldığı, kamuoyunun tepkisine rağmen, birçok af tasarrufunda sadece adi suçların dikkate alındığı görülmektedir. Bu hususun arkasında kimi zaman devlet refleksi olarak tanımlanabilecek tutum, kimi zaman da siyâsî hükümlülere duyulan ideolojik tabanlı kin duygusunun bulunduğu söylenebilir. Oysaki tarih boyunca siyâsî aflar kamuoyunda adi suçlara nispeten daha makul karşılanmıştır. Bu bağlamda; İslam hukukunun kimin hangi suçları affedebileceği, devlete karşı işlenen suçlar ve siyâsî suçlarla ilgili yaklaşımını incelemeye değer bulduğum için İslam hukukunun affa yaklaşımını da ayrı bir başlık altında ele aldım.