1980'li yılların sonlarına doğru dünyada likiditenin hızla artması, 1989'dan itibaren Y. Zelanda'dan başlamak üzere dünyadaki belli başlı Merkez Bankalarının enflasyon hedeflemesi rejimine geçmeleri LM eğrisiz Makro ekonomi, Fiyat Düzeyinin Maliye Teorisi, Taylor Kuralı içerikli merkez bankalarının politika faiz oranlarının temel para politikası aracı olması, beklentilerin yönetimi makro ekonomide yeni uzlaşı mı? sorusunun sorulmasına neden olmuştur.
Yeni Keynesgillerin bu yükselişi karşısında Monetaristlerin boş durmadığını ve Yeni Monetarism adı altında isimlerini duyurmaya çalışmışlardır. Nitekim 2006 Aralık ayında oluşturulan Yeni Monetarist likidite piramidi adeta Ağustos 2007'de patlak veren Küresel Krizin habercisi olmuştur.
Bu çalışmada küresel krizin makroekonomik sonuçlarıyla ilgili görüşlere yer verilmiştir.