Yemek Sosyolojisi, üretim süreçlerinden tüketim süreçlerine, insanoğlunun besin sistemine ait kültürel ve toplumsal boyutları vurgulayarak bizi, görünüş itibariyle sıradan olan gündelik yemek yeme eylemine dair düşünmenin yeni yollarını göz önünde bulundurmak konusunda teşvik etmektedir. Bu kitap, günümüz Batı toplumlarının besin sistemi ve gıda tüketim biçimlerinin, bir taraftan yenilikler ve değişimler ardındaki toplumsal güçlerin karmaşık etkileşimlerinin; diğer taraftan ise istikrar ve devamlılığın ürünleri olduğu önermesine dayanan geniş bir kavramsal çerçeve sunmaktadır.
Ele alınan başlıca konular, insan geçiminin kökenleri, modern besin sisteminin gelişimi, yiyecek ve aile, ev dışında yemek, yiyeceklere dair riskler ve korkular, rejim yapma ve beden imgesi, etin anlamları, vejetaryenlik ve tatlı yiyeceklerin/tatlılığın beslenme düzenindeki yeri şeklinde geniş bir kapsama sahiptir. Yemek Sosyolojisi, öğrencilere ana temaları belirlemek için yardımcı olmak adına bazı kilit noktası niteliğindeki yazı ve çalışmalara odaklanarak, çok disiplinli literatüre dair kapsamlı ve genel bir bakış olanağı sağlamaktadır. Ayrıca bu çalışma bizi, besinlerin seçilmesi, hazırlanması ve bölüşümüne ilişkin kabul edilmiş ve benzer deneyimlere, yeniden değer biçmeye ve kendi alışkanlıklarımız ve seçimlerimizi; tercihlerimiz ve tercih dışı bıraktıklarımızı, daha geniş kültürel bağlamlarında görmeye sevk etmektedir...