Adil yargılanma hakkı, tarihsel süreç içinde ulusal ve uluslararası alanda birçok belge ile güvence altına alınan bir hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Adil yargılanma hakkı, bütün mahkemeler nezdinde görülen yargılamalarda koruma alanı bulmaktadır. Bu bakımdan sivil, askeri, özel ve idari yargılama ile görevli mahkemelerin tümünde adil yargılanma ilkesine uyulması gerekli ve zorunlu bir durumdur.
Evrensel ceza yargılamalarında delil serbestisi ilkesi esas alınarak suça konu bir olayın aydınlatılması noktasında her şey delil olarak kullanılabilmektedir. İşte bu delillerden biri de suça tanıklık eden kişilerin beyanlarıdır. Adil yargılanma hakkı kapsamında vicahilik, doğrudan doğruyalık, çelişmeli yargı ve silahların eşitliği ilkesi uyarınca, tanığın açık duruşmada beyanlarını vermesi asıl ve esas olandır.
Fakat son dönemlerde örgütlü suçlarda gizli tanık uygulamaları gündeme gelmiş ve bu uygulamalar gün geçtikçe önemli düzeyde bir artış göstermiş. Bu çalışma ile güncel olduğunu düşündüğümüz bu konuda adil yargılanma hakkı perspektifinde gizli tanık uygulamaları, bahse konu haklar esas alınarak değerlendirilmeye çalışılmış.