İki taş arasında gizli bir ümit Emily Dickinson’u keşfetmek.
Aşk ve doğanın gizemini her an yeniden hissetmek gibi.
Zenginlik, şöhret, toplumun göstereceği saygı... hepsi gereksiz yüklerdir Emily Dickinson için. O hafif seyahat etmemizi, ağır çantamızın yükü altında ezileceğimize çevremizdeki küçük mutlulukların farkına varmamız gerektiğini hatırlatır. Çekirgeler, örümcekler, kırlangıçlar, kurbağalar çok şey söyleyecektir ağırlık taşımayan ruhlara. Ancak o zaman kim olduğumuzu anlama fırsatı yakalarız belki. Pompalanmış, şişirilmiş kimlikler Emily Dickinson’ın sadeliği karşısında pek zavallı görünür.
Gerçek bir isyancı olan şair toplumda sorgulamadan kabullenilen, fark edilmeden boyun eğilen toplumsal cinsiyet rollerine, özellikle kadınların mahkûm edildiği boğucu yaşamlara başkaldırır.
Bu yalınayak şairin tüm şiirseverlere ümit ve coşku vermesini umuyoruz.