Bir ülkenin üç hayati önceliği ve amacı vardır: Güvenlik, özgürlük ve refah. Güvenlik, ülke ve insanların güvenliğini; özgürlük, bireyin güvenliğini; refah ise, vatandaşların insanca yaşayabilecek bir hayata kavuşmalarına işaret eder.
Günümüzde bir devletin gücü, ilk aşamada ekonomik güç olarak ortaya çıkmaktadır. Yeterli ekonomik güce sahip olan bir devlet, milli güvenliğini, siyasal bağımsızlığını sağlayacak imkanı yaratabilmektedir. Ekonomik gücünü kaybeden, gerekli ekonomik güce sahip olmayan toplumlar, günümüz dünyasında milli güvenliklerini sağlamada ciddi problemler ile karşılaşmaktadırlar.
Ekonominin güvenliği üç aşamalıdır. Birinci aşama, ekonomik yapının küresel ölçeklerde üretim, rekabet ve kalite olanaklarına sahip olmasının sağlanması; ikinci aşama, ekonomik yapının yukarıda ifade edilen olanaklarla donatılmasını ve sürdürülmesini sağlayacak bir yönetime sahip olmasının sağlanması; üçüncü aşama ise, kurumsal ve sektörel olarak ekonomik yapının fiziki ve stratejik güvenliğinin sağlanmasıdır.
Ekonomik güvenlik, bir devletin güvenliğini ve bütünlüğünü oluşturan en temel unsurlardan olup ulusal güvenlik stratejisinin bir parçasıdır. Dünya üzerindeki ulusal güvenlik kavramının soğuk savaşın bitişinden sonra ekonomik güvenliğe kaydığı görülmektedir.