Onu ne görebilir, ne duyabilir, ne dokunabilir, ne de koklayabiliriz. Bununla beraber gerek tüm yaşamımız, gerekse çevremizde gördüğümüz her şey onun hükümdarlığı altındadır. Müthiş bir duyarlıkta ölçümünü yapabiliriz belki, ama o Evren'in en ilginç yanlarından biri olma özelliğini yine de bırakmaz elinden. Bir yerden bir yere değişir, siz yükseldikçe o yavaşlar. Işık hızına varınca durur. Sıkıldığımız zaman ise geçmek bilmez. Akıl almazlık konusunda hiçbir mevzu onunla yarışamaz.
Neden bir yılda 365 gün var, ya da bir saatte 60 dakika? Peki nereden çıktı bu yıl ve saat?
Zaman yolculuğu mümkün mü?
Neden birileri saniyenin trilyonda birini ölçmek istemiş olabilir?
Görelilik kuramı tam olarak nedir?
Zaman Kitabı tüm bu soruların ve daha fazlasının yanıtını içeriyor. Hepimizi etkileyen bir konunun insanı hayretler içinde bırakan, gerçeklere dayalı öyküsünü sunuyor.