Küreselleşme günümüzde herkesin yaşamını etkileyen bir durumdur. Bundan 30 yıl öncesinde dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan kriz ya da herhangi bir ekonomik olumsuzluk bulunduğumuz bölgede bizleri çok da ilgilendirmezken, bugün, bir bölgede meydana gelen en küçük olay, kısa sürede dünyaya yayılabilmekte, bu durum, yabancı sermayelerin ülkeleri terk etmesine yol açmakta ve ülkelerde derin kriz ortamlarının doğmasına neden olmaktadır.
Gerçekten de, yaşadığımız dönemde, herkes için küresel ekonomiden, küresel politikadan, küresel çevre sorunlarından söz etmek olağanlaşmıştır. Özetle, nasıl tanımlanırsa tanımlansın, nasıl anlatılırsa anlatılsın, ne kadar tepki gösterilirse gösterilsin, küreselleşme, uzun zamandan beri, kaçınamayacağımız bir gerçek olarak hayatımıza girmiş durumdadır.
Kitabın konusunu küreselleşmeyle birlikte hayatımıza girmiş olan küresel medya ve küresel medyayla birlikte duyduğumuz pek çok kavram teşkil etmektedir. Bu kitabın amacı ise küreselleşmenin yeni dünya düzeninin düzensizliklerini gizleyen bir ideoloji olduğunu ve medyanın da hem bu ideolojiyi gizemleştirme hem de gözler önüne serme potansiyellerine sahip olduğunu hatırlatmaktır.