Ortaöğretimde tarih ve coğrafya eğitimi ulusalcı ideolojilerin yerleştirilmesi ve ulusal kimliğin oluşturulması amacıyla 19. yüzyılın sonlarına doğru kurumsallaştırılmıştı. Birinci ve İkinci Dünya savaşlarının trajedilerinin ardından, barışın kurulması dünya gündeminin birinci öncelikle konusu haline geldi ve tarih öğretiminin gençlere barışçı bir tarih bilinci vermesi beklenmeye başlandı. Ama modern toplum tarih öğretimini kendi toplumsal mühendislik yaklaşımının temel araçlarından biri olarak görmekten hiç vazgeçmedi. İlhan Tekeli, tarih öğretimi ve tarih bilinci konusunda şimdiye kadar gerçekleştirilen en kapsamlı saha araştırması olan "Gençlerin Tarih Bilinci Üzerine Karşılaştırmalı Avrupa Projesi"nin sonuçlarını Türkiye bölümüne de ayrı bir yer vererek değerlendirdiği bu kitapta modernite–postmodernite bağlamında tarih bilincinin tarihini de ele alıyor.
Tarih eğitiminin ülkemizde de çokça sorgulandığı günümüzde, 27 ülkeden 32.000 öğrenci ile (Türkiye'den 1229 öğrenci, 35 öğretmen) yapılmış bu dev boyutlu saha araştırması ortaya son derece ilginç ve düşündürücü sonuçlar çıkarıyor.