Antropologlara göre yaklaşık 300.000 yıldır dünya üzerinde varlığını sürdüren insanoğlu yaşam süreci boyunca birçok gereksinime ihtiyaç duymaktadır. Bu kapsamda insan ihtiyaçlarını sınıflandıran teoremlerden en bilinen Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teoremi'ne göre insanların en temelden başlayarak, fizyolojik, güvenlik, ait olma/sevgi, saygınlık, kendini geliştirme gereksinimleri söz konusudur. Dolayısıyla insanın varoluşunu sürdürebilmesi için ilk karşılaması gereken ihtiyaçları yemek, giyinme, barınma gibi maddi ihtiyaçlardan oluşmaktadır.
Bu ihtiyaçların karşılanması da insanoğlunun çeşitli mal ve hizmetleri tüketmesi ile gerçekleşmektedir. İlk dönemlerde toplayıcılık, avcılık, öz tüketim gibi yöntemler kullanılmış olsa da ihtiyaçların karşılanması için kullanılacak mal ve hizmetlerin üretilmesi gerekmektedir. İktisat bilimi de en basit ifadeyle mal ve hizmetlerin üretimi, tüketimi, bölüşümü gibi faaliyetleri konu edinen sosyal bir bilimdir. Zaman içinde bireysel yaşamın yerini toplumsal yaşama bırakmasıyla adalet, bürokrasi, iç ve dış güvenlik gibi temel kamusal ihtiyaçlar ortaya çıkmıştır. Bu kamusal ihtiyaçların karşılanması için kamusal mal ve hizmet üretimi ve sunumunun sağlanması için de devlet kurumu doğmuştur.
Kamusal ihtiyaçlarını da karşılayan insanoğlu maddi ihtiyaçlardan sonra aidiyet, saygınlık, kültürel gelişim gibi manevi gereksinimlerin tatminine yönelmiştir. Bu gelişmelerle birlikte iktisat biliminin alanı da çeşitlenerek genişlemiştir. İktisadi gelişmelere bağlı olarak ekonomik konuların karmaşık bir hal alması sonucunda iktisadi meselelerin tahlili ve çözümünde çeşitli iktisadi görüş, okul ve teoriler ortaya çıkmıştır. Bu kitapta, iktisat alanında ortaya çıkan teori ve gelişmeler, gelenekçi ve yenilikçi yaklaşımlar çerçevesinde çeşitli bakış açılarıyla iktisat alanında çalışan bilim insanları tarafından araştırma konusu yapılmıştır.