Akıl hastalığı, öğretide çoğunlukla ceza sorumluluğu üzerinde doğurduğu sonuçlarla bağlantılı bir şekilde incelenmekte, akıl hastalığının ceza muhakemesi hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar ise yeteri kadar tartışma konusu yapılmamaktadır. Hâlbuki maddi ceza hukukunda faile taalluk eden sonuçlar doğuran ve esasında sınırlı bir uygulama alanı bulan akıl hastalığı, muhakeme hukuku bakımından soruşturma sonucu verilebilecek karar türlerinden koruma tedbirlerinin uygulanabilirliğine, şüpheli ve sanığa müdafi görevlendirilmesinden tebligata ilişkin hükümlere ve sanık hakkında verilecek nihai hükümden infazın ertelenmesine kadar çok geniş bir alanda sonuç doğurmakta; deyim yerindeyse soruşturmanın başından infazın tamamlanmasına kadar yapılan birçok işlem açısından akıl hastalığının mevcudiyetine çeşitli sonuçlar bağlanmaktadır.
Çalışma da akıl hastalığının ceza muhakemesi hukuku ile bağlantılı bir şekilde incelenmesinin en önemli sebeplerinden birisi de muhakeme hukukunda hem kapsamındaki kişiler hem de üzerinde sonuç doğurduğu işlemler itibarıyla daha yaygın uygulama alanı bulan akıl hastalığına bu anlamda dikkat çekmek ve bundan sonraki süreçte hak ettiği ilgiyi görmesine mütevazı bir katkıda bulunmaktır.
(Önsözden)