Bu çalışmada Arap–İsrail çatışmasından İran–Irak ilişkilerine, ABD’nin Ortadoğu politikalarından yükselen Arap milliyetçiliğine, petrol savaşlarından geleceğin olası su savaşlarına ve medeniyetler çatışması gibi popüler analizlere kadar son derece geniş bir söylemsel paradigmayı geleneksel okumaların dışında kalarak ele alınmıştır.
Kanlı ve kirli savaşların, politik entrikaların, küresel aktörlerin hegemonik/stratejik müdahalelerinin ve mevcut despotik devletlerin geleneksel uygulamalarının kıskacında sancılarla şekillenmekte olan Ortadoğu coğrafyası üzerine bize söylenenleri konu edinen eser bu trajediyi yeniden ve bambaşka perspektiflerden hareketle okuyup anlamlı kılmanın olanaklı olduğunu gözler önüne serilmektedir.