Spor müsabakalarının yayın hakları, spor ve medya alanındaki teknik ve hukukî gelişmelere paralel olarak yakın tarihimizin önemli tartışma konularından birisi olmuştur. Konunun disiplinlerarası niteliği, zorlu bir çalışma ortaya koymayı gerektirdiği gibi, eksiksiz bir çalışma yapmayı da olanaksız kılmaktadır. Buna karşın, konu mümkün olduğunca kendisini ilgilendiren disiplinler dahilin de incelenmeye çalışılmıştır. Son dönemdeki yasa değişiklikleri ve gelişmelerle birlikte, ülkemizde spor hukuku ve yayın hakları konusu gündemdeki yerini korumaya devam etmektedir.
Çalışma süresince konumuzu doğrudan veya dolaylı ilgilendiren önemli yasa ve mevzuat değişiklikleri olmuş, Anayasa Mahkemesi bazı hususlarda iptal kararları vermiştir. Nihayetinde 3 Temmuz 2011 tarihinde başlayan şike soruşturma süreci ve akabindeki gelişmelerle birlikte ülkemizde spor hukuku, Türk spor tarihinde hiç tartışılmadığı kadar tartışılıp konuşulur hale gelmiştir. Bu denli hızlı değişen, gelişen ve yaşayan bir hukuk alanında, mümkün olduğunca faydalı ve kalıcı bir eser ortaya konulmaya çalışılmış, tezin içeriğinin belirlenmesinde bu hususa özellikle dikkat ve özen gösterilmiştir.