Yakın dönemlere kadar, “güvenlik” denilince sadece devletten devlete yönelen askeri tehditleri algılayan Türkiye akademik dünyası, güvenlik çalışmalarını çatışma/savaş tarihi ve askeri çatışmalarda uygulanacak taktiklerin çalışılması olarak algılamamıştı. Diğer yandan Soğuk Savaş’ın ardından tehditler, tehdit edenler, edilenler ve tehditlere verilecek karşılıklarda yaşanan kavramsal dönüşüm, Türkiye’de yoğun ilgiyle karşılanmışsa da, konuyla ilgili literatür henüz Türkçeye tam olarak aktarılamamıştır.
Bu kitap sözkonusu kavramların geniş bir yelpazede farklı bakış açılarından güvenlik terminolojisini Türkçeye kazandırmayı ve bu alanda ulusal/uluslararası düzeyde yapılan son dönem tartışmaların bir kısmını sunmayı hedeflemektedir. Eserin Türkiye’de güvenlik çalışmaları alanındaki mevcut akademik çalışma eksikliğini giderecektir.