R.W. Connell, toplumsal cinsiyet ve erkeklik çalışmaları alanlarında çığır açan ve birçok dile çevrilen klasikleşmiş eseri Erkeklikler'de, cinsiyeti biyolojiye indirgeyen görüşlerin yanı sıra "cinsiyet rolü" olarak değerlendiren görüşlere de kararlılıkla karşı çıkıyor. Cinsiyetin, toplumsal pratik tertibatları aracığıyla kurulan ilişkisel, tarihsel ve değişime açık bir olgu olduğunu ortaya koyuyor. Gramsci'nin "hegemonya" kavramından hareketle, erkekliğin yekpare olmadığını, her biri iktidar ilişkileri hiyerarşisinde farklı konumları işgal eden muhtelif erkekliklerin var olduğunu ve erkeklikler arasındaki bu ilişkilerin bizzat erkekler ile oğlanlar için de son derece külfetli olabildiğini gözler önüne seriyor. Bu ilişkilerin, kendilerini ortadan kaldıracak değişimin olanağını da barındırdıklarını ileri sürüyor.
Bu çerçevede, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve toplumsal adaletin sağlanması için kullanılabilecek stratejiler sunuyor. Batı'nın hegemonik erkekliğinin ve erkeklik hiyerarşisinin küreselleşme süreci aracılığıyla tüm dünyaya ihraç edildiği şu günlerde, kadınları, eşcinselleri, erkekleri ve ezilmiş, marjinalleştirilmiş, madunlaştırılmış tüm grupları başka bir dünya inşa etmek üzere bir araya getirecek bir ittifak siyaseti öneriyor.
(Tanıtım Bülteninden)