Nâzım Hikmet ve Sömürgecilik Karşıtlığının Poetikası, Nâzım Hikmet'in Jokond ile Sİ-YA-U, Benerci Kendini Niçin Öldürdü? ve Taranta-Babu'ya Mektuplar adlı kitaplarına, tür, biçim ve içerik ilişkisi temelli yeni bir okuma modeli önermektedir. Kuramsal arka planını Nâzım Hikmet'in çağdaşı Soyvet kuramcı Mikhail Bakhtin'in "roman" ve "romanlaşma" hakkındaki görüşlerinin oluşturduğu bu kitabın temel iddiası, Nâzım Hikmet'in söz konusu kitaplarında şiirin romanlaştığı ve bunun da, kitapların ortak izleği olan sömürgecilik karşıtlığının tarihsel maddeci bir perspektifle sunulmasını sağladığıdır.
Öykü Terzioğlu'na göre, Nâzım Hikmet'in bu şiirlerinin romanlaşarak "çok seslileşmesi", sömürgeci üst sınıflar ile doğal işçi sınıfı addedilen sömürge halkları arasındaki sınıfsal çatışmanın temsilini olanaklı kılmış, yine romanlaşma ile ilintili olan "mizah" da bu çatışmanın sembolik düzlemde bir devrimle sonuçlanmasını beraberinde getirmiştir.