Gerek antik çağ medeniyetlerinin Anadolu'da gelişmesi gerekse Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde havarilerin ve Hz. İsa'ya inananların Anadolu'yu güvenli topraklar olarak görmesi; yeniçağda ise Yahudilerin bulundukları yerlerde karşılaştıkları baskıcı/yok edici yaklaşımlardan kaçarak Anadolu topraklarına sığınmış olmaları ve yine Türklerin kendi dinlerine ait eserleri yapmaları, üzerinde yaşadığımız bu toprakların farklı bölgelerinde kiliselerin, sinagogların ve camilerin inşa edilmesine neden olmuştur.
Anadolu toprakları, sadece somut kültürel mirasın izlerini taşımakla kalmamış, efsanelere ve fenomenlere de ev sahipliği yapmıştır. Dahası birçok önemli din lideri, eren, aziz ve havarilerin de yolu bu topraklardan geçmiştir. Bu bağlamda Anadolu coğrafyası özellikle semavi dinler açısından önem kazanmıştır. Bu topraklarda yer alan kutsal mekânlar, hac merkezleri ve önemli şahsiyetlere ait izler, turistleri bu topraklara çekerken Anadolu da inanç turizmi açısından vazgeçilmez bir destinasyon hâline gelmiştir.
Anadolu'nun inanç değerleri belki bir kitaba sığmayacak kadar zengin olmakla birlikte Anadolu topraklarında öne çıkan dini yapıları, dini fenomenler ve efsaneleri, önemli kişilerin izleri ve dini mekânları bir araya getirme düşüncesiyle ortaya çıkan bu kitap, okurlarını ve araştırmacıları adı geçen mekanlara tanıklık etmek ve kişilerin izlerini takip etmek için arayışla ve aşkla yollara düşürecek bir eser olmuş.
(Tanıtım Bülteninden)