Aslında epeyce eski bir kavram olmakla birlikte son yirmi yıldır sosyal politika tartışmalarının odak noktasında yer alan sosyal dışlanma kavramı başta gelişmiş ülkeler olmak üzere bütün dünyayı etkilemektedir. Sosyal anlamda uyumlu ve huzurlu bir toplum olmanın yolu sosyal dışlanmanın azaltılması ve herkesin sosyal, ekonomik, politik ve kültürel temel hak ve özgürlüklerden bütünüyle yararlanmasından; kimsenin toplumun ve sermaye birikim sürecinin dışında kalmamasından ve ekonomik büyümeden adil pay almasından geçmektedir.
Sosyal dışlanma gibi kadim bir kavram olmakla birlikte son yıllarda dikkatlerin üzerine çevrildiği bir başka kavram da 'hayat boyu öğrenme' dir. Öğrenme beşikten mezara kadar sürer ve ekonomik kalkınmanın olduğu kadar sosyal uyumun da anahtarıdır. Sosyal dışlanmaya sebep olan pek çok unsuru hayat boyu öğrenme kanallarını açık ve etkin tutarak ortadan kaldırmak veya şiddetini azaltmak mümkündür. Bu kitap yakın zamanlarda rağbet gören bu iki kavram arasındaki bağlantıları incelemeyi ve eğitimin sosyal içermenin sağlanmasında ne tür etkileri olabileceğini analiz etmeyi amaçlamaktadır.
(Tanıtım Bülteninden)