Philippe Borgeaud bu kitapta Antikçağ yazarlarında dinler tarihi fikrinin oluşumunu ortaya koymayı amaçlıyor. Bu amaca doğru yol alırken ilk uğrağın bizzat din kavramı olması gerektiğini, konuya ilişkin bugünkü tartışmalarımızın dinlerin doğduğu eski topraklara kök salmış olduğunu belirten Borgeaud'ya göre dinler konusunu anlamak zamanımızın tartışma konularında düşünce üretebilmenin ilk koşullarından biri.
Borgeaud'nun önerdiği dinler tarihi bilimsel bir dal olarak gelişecekse yalnızca tekil dinleri ele alıp incelemekle yetinmemeli, dinler arasındaki geçirgenliği, alışverişleri ve süreklilikleri de hesaba katmalıdır; kısacası araştırmaya konu olan nesneyi karşılaştırmalı bir bakışla görmelidir. Bu bakımdan bilim alanı olarak Hıristiyanlık yoluyla bir kopma üzerine kurulan dinler tarihinin gelişimi onun eskiden olduğu şeye dönmesine bağlı kalacaktır: "Sabit sınırlar içerisine hapsedilemeyen kültürlerin buluşmasından doğan yeni sembolik toplulukların oluşumunu gözlemlemek, tasvir etmek ve incelemekten ibaret olan bir kıyaslama çalışması".
Antikçağ inanışlarıyla devamlılık içindeki tektanrılı dinlerin ve genel olarak kültür içindeki dinsellik kavramının anlaşılmasında önemli bir katkı olan Borgeaud'nun bu kitabı, René Girard'ın Kültürün Kökenleri başlığıyla yine "Cultura" dizisinden yayımlanacak kitabındaki görüşleriyle birlikte değerlendirildiğinde, kültürel olgular üzerine kurulu güncel tartışmalar için son derece aydınlatıcı olacaktır.