Öğreti çalışmaları ise resmi olmamakla birlikte, Anayasa Mahkemesi yaklaşımından daha az önemli değildir. Bu nedenle, bireysel başvuru üzerine oluşturulacak içtihatta, öğretinin esinleyici payı göz ardı edilemez. Öğreti yaklaşımı, iktidar ve özgürlük ikilemi karşısında Anayasa Mahkemesi tavrını uzman gözüyle irdeleme olanağı sunması bakımından vazgeçilmez bir yere sahiptir. Öğreti tartışmalarının yoğunlaşması, sadece başvuru hakkının müstakbel özneleri olarak hak mağdurlarını ve ilgilileri bilgilendirme işlevi görmez; Anayasa Mahkemesi üyelerini de, hak ve özgürlük ölçütlerini kullanımda daha dikkatli ve duyarlı davranmaya yönlendirir.
İşte, Tolga Şirin'in doktora tezi, böyle bir gereksinimi karşılamaya elverişli bir çalışma niteliğindedir. Sadece konuyu haklar temelinde tüketici denebilecek bir yaklaşım tarzıyla irdelediği için değil, insan hakları kuramı ve uygulamasına ilişkin verileri, bireysel başvuru hakkının etkililiği yolunda kullanma çabasının sınırlarını zorladığı için. Bu bakımdan çalışma, aynı zamanda yoğun bir emeğin ürünüdür. (Sunuş’tan)