60'ı aşkın yaşın ve 37 yıllık hukukçuluk ile hukukçuluğa adanmış bir adet hayatın, başkalarının anıları ile de bezenmiş toplamıdır arkada yazılanlar.
Sayılamayacak kadar söz ve bilinemeyecek miktarda kağıt sarf edilmiştir, neredeyse bir "Koru" yok edilmiştir bu uğurda.
Sevinçten de, kederden de ağlanmış, horon da tepilmiş, yas da tutulmuştur işin doğasından.
Meslekte yapılanlar ve yazılanlar, tozlu arşivlerde çürümüş, zaman boyutundan hep yoksun kalmıştır Avukatlık.
Ama adliyelerin tozundan, ama içilen sigaraların dumanından, ciğerler dahi başkalaşmış, beklenen kararlar, köpük köpük taşırmıştır sabırları.
Tükenmez kalemlerle birlikte, hayatlar tüketilmiş, kalem tutmuş parmaklar nasırlaşmıştır.
Sözler uçuşmuş, yazılar tekrar kağıt olmuştur SEKA'da.
Sanıldığının aksine, "Profesörler Yazar, Avukatlar Altını Çizer" gibi bir meslek de değildir bizimki.
Yazarı da, çizeri de, oyuncusu da, hatta figüranı da hep aynıdır.
Sahne hep sabit, olsa olsa dekorlar değişkendir.
Hayat içinde bir meslek değil, mesleğe adanmış bir hayattır "Avukatlık".
Bu hayatta yaşanmışları sizlere de yaşatabilir, gelecekteki yaratıcılara bir nebze yardımcı olabilir ve bir gram ağırlık ekleyebilirsem "Hukuka", ne mutlu bana.
(Önsöz’den)