Roma Eşya Hukuku; özellikle Roma'da tapu sicilinin bulunmaması, taşınmaz hukuku alanında milli hukukların bilhassa şekil yönünden Roma Hukukuna direnmesi yüzünden Roma Eşya Hukukunun bir ölçüde Roma Borçlar Hukukunun gölgesinde kalması sonucunu doğurmuştur. İsviçre - Türk Hukukunda hâkim olan kanaat, Eşya Hukuku alanında Cermen Hukukunun etkili olduğu şeklindedir.
Eşya Hukuku kurallarının birçoğu yine klasik dönemde ortaya konulmuş ve yine Corpus luris Civilis üzerindeki çalışmalar yoluyla diğer Medeni Kanunları olduğu gibi Medeni Kanunumuzu da etkilemiştir.
Klasik Hukukta mutlak mülkiyet kavramına varılmış, bu mülkiyet hakkı zilyetlik ve eşya üzerinde mevcut olabilen diğer aynî haklardan ayırt edilmiştir. Yine kısa süreli zamanaşımıyla iktisabın kabul edilmiş olması dolayısıyla iyi niyetli üçüncü kişilerin güveni korunmuştur. Malik olmayandan iyi niyetle iktisap Roma ve Cermen hukuku prensiplerinin telifi suretiyle kanunlara girmiştir.
Kitapta konular paragraflara ayrılarak incelenmiş ve önemi itibarıyla mülkiyet hakkına üç paragraf tahsis edilmiştir. Yine Roma Hukukunun güncelleştirilmesi düşüncesine uygun olarak Türk Medeni Kanunu, Alman Medeni Kanunu ve Avusturya Medeni Kanunu'nun Roma Hukukuna uyan maddeleri bazen aynen yazılmak suretiyle veya atıf yoluyla belirtilmiş.
(Önsözden)