Tıpçılar ile hukukçular arasında adeta soğuk savaş olan aydınlatma, mahkeme kararları ve doktrinsel tartışmalar neticesinde savaş olmaktan çıkıp, diplomatik ilişki düzeyine gelmiştir. Ancak her iki bilim dalının konuya farklı ve karmaşık yaklaşımları neticesinde her an diplomatik krizlerin çıkması da kuvvetle muhtemeldir.
Hukukçulara karşı bir takım argümanlar ileri sürülebilecek olsa da tartışmanın konusu aydınlatılmış rıza değil, hala devam eden paternalist yaklaşım sonucu ortaya çıkan hukuka aykırılıklar olduğu ileri sürülmektedir. Bu nedenle çalışmanın konusu aydınlatma yükümlülüğü olarak belirlendikten sonra birinci bölümde diş hekimliğine ilişkin temel kavramlar, tıbbi müdahalenin hukuka uygunluğundan anlaşılması gerekenin ne olması gerektiği ile hukuka uygun olması için gereken şartlar açıklanmış. Çalışmanın ikinci bölümünde ise, çalışmanın esas konusu olan aydınlatma detaylı olarak açıklanmış. Bu kapsamda, aydınlatma kavramı ve türleri, aydınlatmanın tarafları ve onam irdelenmiş. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde ise aydınlatma yükümlülüğünün ihlali halinde karşılaşılabilecek sonuçlar ve tıp hukukunda önemli bir unsur olan bilirkişilik konuları incelenerek örnek aydınlatılmış onam formu eklenmiş.
(Önsözden)