Terazi Aylık Hukuk Dergisi Sayı:40 Aralık 2009

2009 yılı, hukuk sistemimizde değişikliklerin, eleştirilerin, mevzuat tartışmalarının, reform niteliğinde çalışmaların yoğunlaştığı bir yıl oldu. Biz de Terazi Hukuk Dergisi olarak tüm bu süreci yakından takip ederek, kimi zaman özel sayılarımızla, kimi zaman da farklı görüşlere yer veren makalelerimizle siz okuyucularımızı bu gelişmelerden haberdar etmeye çalıştık. Ülkemizin hukuk birikimine katkıda bulunmak amacında olan Dergimiz, yeni yılda da hukuk sistemimizi kökten etkileyecek yasa tasarıları üzerindeki tartışmalara, hukukçuların görüşlerine, uygulayıcılara yön veren kararlara sayfalarında yer verecektir. 2010 yılında da ülkemizin hukuk birikimine etkin bir şekilde katkıda bulunmak arzusundayız.

Bildiğiniz gibi Kasım ve Aralık ayları, yeniden değerleme oranının ve buna bağlı olarak vergileri, harçları ve para cezalarını artıran bir dizi tebliğin yayımlandığı aylardır.

Son ayına girdiğimiz 2009 yılında %12 olarak uygulanan yeniden değerleme oranı, karşılamaya hazırlandığımız 2010 yılı için %2,2 olarak uygulanacak.

Vergilerden ve harçlardan söz etmişken, gecikmiş kamu alacaklarına her ay için ayrı ayrı uygulanacak gecikme faizi oranını %1,95 olarak belirleyen Bakanlar Kurulu Kararının da yayımlandığını; bu oranın 2006 yılından bu yana %2,5 olarak uygulandığını da anımsatalım.

Günlük yaşantımızı yakından ilgilendiren bu küçük anımsatmalardan sonra, bu sayımızda yer verdiğimiz makalelere de kısaca değinelim. Hemen belirtelim, bu sayımızda da uygulamada sık sık karşımıza çıkan sorunları ele alan yazılar ağırlıkta… Seyithan Deliduman’ın “Yargıtay'ın Bozma Kararı Üzerine Dosyanın Başka Bir Mahkemeye (İlk Derece veya Bölge Adliye Mahkemesi) Gönderilmesi”, Murat Aydın’ın “Ceza Hukukunda Cinsel İstismara Bağlı Olarak Beden ve Ruh Sağlığının Bozulması Kavramı”, Hasan Dursun’un “İdari İşleme Karşı Dava Açma Süresinin Gösterilmemesi, İşlemi Hukuka Aykırı Hale Getirir mi?”, Mustafa Köksal’ın “Adli Yardım (Müzahereti Adliye) Kurumunun İdari Yargıdaki Uygulaması” başlıklı yazıları bu noktada ilk aklımıza gelenler…

Başta AİHM’in olmak üzere diğer ülke mahkemelerinin verdiği kararları değerlendiren yazılara da zaman zaman yer veriyoruz. Zeynep Derya Tarman’ın “Tahkim Klozunun Üçüncü Kişilere Teşmili Konusundaki İsviçre Federal Mahkemesi Kararı” ve Fatih Birtek’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bir kararını ele aldığı “Özel Hayata Saygı – İhlal Kararı” başlıklı yazılarının da bu konuda iyi birer örnek olduğunu düşünüyoruz. (Önsöz'den)