Dezavantajlı gruplar ve sosyal dışlanma konusu uluslararası ve ulusal politika belgelerinde ve sosyal politika gündeminde önemli bir yere sahip olmuştur. Hükümetler, dezavantajlı grupların yaşadıkları sorunları çözmek ve sosyal dışlanmayla mücadele etmek üzere politikalar üretmektedir. Dezavantajlı olmak; eğitim, sağlık, istihdam, ulaşım gibi kamusal hizmetlere ve sosyal hayata katılım bakımından toplumun diğer bireylerine kıyasla eşit imkânlara sahip olamamak demektir. Toplumdaki dezavantajlı grupların topluma başarılı biçimde katılabilmeleri ve insan onuruna yakışır bir yaşam sürdürebilmeleri için ihtiyaç duydukları kaynaklara erişimleri yetersizdir.
Kitapta sosyal dışlanmanın kavramsal ve kuramsal çerçevesine yer verilmiş, küreselleşme sürecinde neo-liberal politikalar ve sosyal dışlanma dinamikleri anlatılmış, sosyal dışlanmanın bireysel etkileri üzerinde durulmuş. Sosyal dışlanma bağlamında engelli birey olmak, yaşlılığın sosyal dışlanmaya etkisi, yoksulluk kıskacındaki dezavantajlı grupların değerlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ayrıntılı şekilde anlatılmış ve çözüm önerileri sunulmaya çalışılmış. Tüm bunlarla birlikte eski hükümlüler, göçmenler, evsizler, madde bağımlıları, kimsesiz, sokakta yaşayan, suça sürüklenmiş ve bakım kurumunda yaşayan çocuklar, etnik, kültürel ve ulusal bakımdan farklı olma gibi sosyal dışlanma ile ilgili konular ele alınmış ve güncel bilgiler ile desteklenmiş. Kitap bu yönü ile birçok ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerine, ayrıca alanda çalışan bilim insanlarına ve sosyal politika aktörlerine kaynak olabilecek nitelikte hazırlanmaya çalışılmış.
(Önsözden)