Fikir ve sanat eserlerinin ticari olarak değerlendirilmesinde, yatırımcının kar odaklı bakış açısı ile sanatçının hassas ve kırılgan yönünün ortak bir paydada buluşamaması ve bu alanda gerçekleşen her türlü hak ihlalleri, uyuşmazlıklara davetiye çıkarırken, çözümün taraf iradelerini göz ardı eden mahkemeler nezdinde aranması günümüzün adalet anlayışı ile bağdaşmadığı gibi, tarafları da tatmin etmemektedir.
Arabuluculuk uyuşmazlığın yapıcı yollardan çözülmesi sanatıdır. Mahkemelerin aksine hızlı, az masraflı, esnek ve dayatmasızdır, kural olarak gönüllülük esasına tabidir. Arabuluculuk yöntemi sayesinde tarafların uyuşmazlıkları hakkında hümanist, medeni, yapıcı çözümlere ulaşılması imkan dahilindedir. Zira fikir ve sanat eserleri hukuku pratik ve yaratıcı çözümler gerektirir.
Bu bağlamda, çalışma da arabuluculuğa elverişlilik yönünden fikir ve sanat eserlerinden doğan uyuşmazlıklar özelinde ayrı ayrı değerlendirme yapılmıştır. Arabuluculuğun uyuşmazlık çözme kültürü oluşturma becerisinin ortaya konulması ve benimsenmesinde, konusu fikir ve sanat eserleri hukuku olan uyuşmazlıkların, toplumsal katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Zira söz konusu uyuşmazlıkların sanatın naif doğasına yakışır biçimde çözümlenmesi, toplum fertleri nezdinde arabuluculuğa ilgiyi ve uyuşmazlık çözümünde taraf hakimiyetine duyulan inancı destekleyecektir. Uyuşmazlıkları bu anlamda da fırsat olarak görüp bireyler arası ve toplumsal ilişkilerin arabuluculuk yöntemi ile yapılandırılması sağlanabilir.
(Tanıtım Bülteninden)