Neden seçim barajları konusunun seçildiğine gelince; başlıca 2 etken Önemli oldu. İlki, tetikleyici idi: Seçim barajları üzerine ne yerli, ne de diğer dillerde monografik bir eserin tarayabildiğimiz kadarıyla henüz yazılmamış olmayışı. Diğeri ise, bir bakıma katalizör etkisi yarattı: Yerli ve yabancı dillerde seçim barajlarına özgülenen bir monografiye rastlanmaması.
Konu seçimini netleştiren nihaî etkenler ise, çok çeşitli idi: Tvvitter'da, bir ünlünün, Özetle "Seçim barajı düşürülmelidir, ama sıfırlanırsa TBMM'ye 550'den fazla milletvekili girer" biçimindeki tvveetinden; bazı bilim insanlarının, seçim barajı yokluğunda her önüne gelenin vekil olacağı 4 yönündeki saptamalara varan çok geniş bir yelpazede rastlanan, seçim barajları konusundaki yaygın bilgi, algı ve yorum yanlışları. Dahası, barajın bireyler, siyasal partiler, sivil ve siyasal kurumlara, sosyal barış ve uzlaşmaya verdiği ciddi, kalıcı ve onarılamaz zararlar dikkate alınmaksızın, yalnızca seçimlerde yol açtığı temsil açıklarına odaklı yüzeysel analizin yaygınlığı.
Diğer bir deyişle, diğer birçok konuda olduğu üzere, seçimleri de yalnızca birtakım rakam, sayı ve oranlarla sınırlı biçimde açıklama alışkanlığı. Nihayet, politikaya atılınca veya saf değiştirince ya da siyasal iktidar değişince, bilim insanlarının dahi baraj ve temsile yaklaşımlarında gözlenen derin sessizlik ya da "reel politik" kavramıyla dahi açıklanması güç yorum farklılaşmaları...(Sunuştan)