Dördüncü kuvvet olmaktan çıkıp çoktan bir numaraya yerleşen günümüz medyası, artık toplumsal normları ve kültürü biçimlendirir hale gelmiştir. Toplum, belki de önceki yüzyılların tüm toplumlardan daha zayıf bir belleğe ve daha az tarih bilgisine sahip, popüler kültür sembollerinin geçerli olduğu, modanın hükmettiği bir topluma dönüşmektedir. İşte bu noktada zihinlerimizi abluka altına alarak, savcı ve yargıç rollerini de üstlenen medyanın kendisinin ve ürettiklerinin mercek altına alınması ve bu dönüşüme bir biçimde engel olunması gerekmektedir. Bu kitap, alanda böylesi büyük bir boşluğu gidermek için yazılmıştır.