Çalışmanın konusunun belirlenmesinde ülkemiz otomotiv sektöründe yedek parça eksenli gündeme gelen bazı hukuki sorunlar etkili olsa da çalışma eşdeğer parça istisnasını bütün birleşik ürünler bağlamında ele almaktadır. Malum olduğu üzere, otomobil gibi bir birleşik ürünün arıza ve tamir sonucu orijinal görünümüne yeniden kavuşabilmesi, must match parçaların yalnızca orijinal parçayla görsel olarak aynı yedek parçalarla değiştirilmesini gerektirmektedir. Oysa bu durum, istisna öngörülmeyen veya uygulanmayan bir tasarım koruması sisteminde, fiyat, kalite ve malzeme gibi konularda hiçbir seçenek özgürlüğü kalmayan tüketicinin, teknik servis ve parça bakımından da otomobil üreticisine bağımlı hale gelmesine neden olmaktadır.
Dinamik bir talebe ve yüksek bir tüketim potansiyeline sahip olmamıza rağmen, bulunduğumuz yıla kadar ülkemiz yollarında yerli neredeyse hiçbir otomobil markasının olmaması, buna karşı sektör oyuncularının satış gibi servis ve yedek parça konusunda da tekel konumlarını koruma ve bütün insiyatifi ellerinde tutma yaklaşımı içinde olmaları konuyu hukuki açıdan bütün yönleri ile ele almanın önemini ortaya koymaktadır.