Türkiye"de sosyolojiyle ilgilenen ve bu ilgiyi meslek düzeyinde sürdüren çoğu kişi, sosyolog olmaktan çok araştırma teknisyeni gibi iş görmektedir. Özellikle zihnen devşirilmiş sosyologlarımız, Batı sosyolojisi firmasının Türkiye"deki taşeronu ve acentesi durumundadırlar. Onlar, Avrupalı ve Amerikalı sosyologların, kendi ülkelerinin çıkarları doğrultusunda Türkiye"de yürüttükleri araştırmalarda görev almakla büyük sosyolog olduklarını düşünen girişimciler ve işletmecilerdir. Avrupa Birliği ve Amerikadan nemalanan bu kompradorlar, onların büro çalışanları konumundadırlar. İşte özgün sosyolojinin temel yönelimi, Batılı hazır teorilere, kalıplara, şemalara ve reçetelere karşı çıkmak, Batı sosyolojisi evrensel olduğu için en iyi sosyolojidir gibi madunluk kompleksi dolu düşünceleri kökten reddetmektir. Türkiye"nin sosyal dünyası üzerine düşünen ve onun çıkarlarını savunan yeni, yerli ve özgün sosyoloji bir elzemdir. Sosyolojide yerlileşme, yerlilik konusu üzerinde durmak ve yerli çözümler peşinde koşmak şarttır. Türkiye"yi açıklamak için yerli tezler geliştirmek, adeta bir zorunluluktur.