Dünya uzak doğudan gelen salgın hastalık haberleriyle 2020 yılının bahar aylarında endişe duymaya başladığında; aslında SARS-CoV-2 olarak tanımlanan bir virüs türünün, ilk olarak 1 Aralık 2019 tarihinde Çin'in Hubei bölgesinin başkenti konumunda olan Wuhan kentinde ortaya çıktığı bilinmekteydi. Dünya Çin'in salgınla mücadelesini dehşete kapılmış bir şekilde takip ediyordu. Salgının yoğunlaştığı ve ciddi bir kamu sağlığı sorunu haline dönüştüğü Çin'de örgütlü devlet gücünün, birkaç gün içerisinde binlerce kişi kapasiteli hastaneleri nasıl (?) inşa ettiği haber kanallarında ve sosyal medyada gündemi işgal ediyordu. Tüm ülke var gücüyle hastalıkla mücadele ederken salgının basit temas ile havadan kolayca bulaşabildiğine çoğumuz aldırış etmeden kulak kabartıyorduk. Ancak, çok geçmeden birkaç ay içerisinde şaşırtıcı biçimde ve bilim kurgu-korku filmlerini aratmayacak şekilde salgının, tüm dünyayı etkisi altına alan bir trajediye dönüşümüne hepimiz şahit olacaktık.
Kitabımızda çok sayıda kıymetli akademisyenin, salgın sürecine sosyo-ekonomik açıdan bir birinden farklı ve ilginç konular ile süreçle ilgili araştırma ve bakış açılarına yer vermeye çalıştık.