"Size selam verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin…"
-(Nisa Suresi, 86)
"İnsanların Allah katında en makbulü ve O'na en yakın olanı, önce selam verendir."
-(Ebu Davud, Edeb 133;Tirmizi, İstizan, 6)
Hz.Peygamber(s.a.s.)'den nakledilen bir rivayette selamlaşmanın ayni zamanda sevaplaşma olduğu gerçeği şu şekilde anlatılır: "Bir adam Nebi (s.a.s.)'e geldi ve "es-selamü aleyküm" dedi. Nebi (s.a.s.) onun selamına aynı şekilde karşılık verdi ve selam veren şahıs oturdu. Bunun üzerine Nebi (s.a.s.): "On hasene (sevap kazandı)" buyurdu. Sonra bir başkası geldi ve "es-selamü aleyküm ve rahmetullah" diyerek selam verdi. Nebi (s.a.s.) bu selamı da aldı ve o adam da yerine oturdu. Nebi (s.a.s.) bu adam için de "Yirmi hasenat' (sevab kazandı)" buyurdu. Sonra bir başkası daha geldi ve "es-selamü aleyküm ve rahmetullah ve berekatüh" diye selam verdi. Nebi (s.a.s.) onun selamını da aldı ve o adam da yerine oturdu. Nebi (s.a.s.) bu adam için de "Otuz hasenat' (sevap kazandı)"şeklinde buyurdu.
-(Ebu Davud, Edeb, 132; Tirmizi, İsti'zan, 2)
"İki Müslüman karşılaşıp musafaha yaparlarsa (tokalaşırlarsa) Cenab-ı Hak, onlar ayrılmadan her ikisinin de küçük günahlarını bağışlar."
-(Ebu Davud, Edeb, 143)
(Tanıtım Bülteninden)