Demokratik devletlerin yetkileri ve usulleri anayasal ve/veya yasal düzlemde düzenleme yolunda farklı tercihlerde bulunduğu ancak normatif olarak belli unsurları ve ilkeleri takip ettikleri görülmektedir. Her bir devletin ve hukuk sisteminin belirli ve özgü biçimlerinin yanı sıra, ulusal sorunları ve bunların kendi toplumları üzerindeki karşılıkları bu düzenlemelere de yansımıştır. Ancak düzenlemelerde yönetim usullerinin yürürlüğüne ilişkin birtakım temel unsurlara yer verilmiştir.
Çalışmamızın normatif incelemesi, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin tümünün tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ilişkin olacağından ülke örnekleri Konsey'e üye ülkeler ve bağımsız bir inceleme olarak common law geleneği içindeki Amerika Birleşik Devletleri ile sınırlı tutulmaktadır.
Kriz yönetim modellerinin ve krizle mücadele etmek üzere kullanılan yetkilerin kapsamı, niteliği veya dayanağı düşünsel dünyanın önemli inceleme konularından biri olmuştur. Olağanüstü rejimlerin incelemesi üzerinden ortaya konan görüşler, tarihteki kriz yönetim pratiklerinin bir incelemesine veya kural-istisna kavramlarının ilişkiselliğine dair olmuştur.
Olağanüstü yönetimlerin tarihsel sürecine eşlik eden ve bu anlamda öne çıkan görüşler ve teoriler aktarılmaktadır. Ancak burada siyasi ve hukuki teorilerin detaylı bir incelemesi veya özel bir analizinden ziyade kavramı tarihsel olarak aydınlatma amacına hizmet etmesi hedeflenmektedir. Kendini koruma ihtiyacı ve zaruret halinden çıkılan meşruiyet yolunda olağanüstü yetkilerin modern tezahürü, yetkilerin ve yönetim usullerinin demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkeleriyle sınırlandırılması anlayışına dayanmaktadır. Günümüzde olağanüstü durumlarla karşılaşan devletlerin bunları kontrol altına almak üzere başvurdukları yetkileri sınırlayan unsurlardan biri de insan hakları hukukudur.