Klasik iletişim araçlarının arasından sıyrılarak şirketlerin hedef kitlelerine ulaşma beklentisi ve öte yandan spor, sanat veya bilim dallarında faaliyet gösteren kişilerin kendilerine fınansal destek sağlama amacı doğrultusunda sponsorluk sözleşmeleri ortaya çıkmıştır. Özellikle spor dünyasının ticari bir boyut kazanması; sadece oyuncuların veya kulüplerin değil, dışarıdaki üçüncü kişilerin de spor dünyası içerisinde kendilerine yer edinmesi ve şirketlerin kitlelere ulaşmasında bir aracı niteliğine gelmesi spor sponsorluğunu diğer sponsorluklara kıyasla daha fazla ilgi görmesine sebebiyet vermiştir.
Çalışmamızda özellikle spor alanında yapılan sponsorluk sözleşmelerinin yapısını, hukuki niteliğini ve taraflara yüklenen karşılıklı borçları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.