Kefalet sözleşmesi, kişisel teminat sözleşmeleri arasında önemli bir yere sahiptir. Bu sözleşme ile kefil alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlenir.
Çalışmanın konusunu oluşturan İcra Kefaletnameleri kefalet sözleşmesinin bir türü olarak karşımıza çıkmaktadır. İcra ve İflâs Kanunu'nun 38. maddesinde düzenlenen icra kefaletnamesi ile kefil, icra takibine konu edilen bir borcu kısmen veya tamamen ödemeyi taahhüt eder. İcra kefaletnamelerinin şekline ve şartlarına ilişkin İİK'da herhangi bir düzenleme bulunmadığından geçerli bir icra kefaletnamesinden bahsedilebilmesi için hangi kuralların uygulama alanı bulacağı doktrinde ve Yargıtay kararlarında tartışma konusu olmuştur. Buna ilişkin tartışmalar çalışmamızda ayrıntılı olarak incelenmiş.
Çalışmanın ilk bölümünde genel olarak kefalet sözleşmesi ve icra kefaleti kavramı ile hukuki niteliği incelenmiş. İkinci bölümde ise icra kefaletinin şartlarına ilişkin tartışmalara yer verilmiş ayrıca icra kefilinin sorumluluğunun kapsamı ele alınmış. Son bölümde ise icra kefiline karşı yapılacak takibin özelikleri incelenmiş.
(Tanırtım Bülteninden)