Türkiye'de eğitim bilimleri, kendi üzerine düşünme ve kendine ilişkin bilgi üretme çabasını, diğer sosyal bilim dallarına göre daha fazla gösterme zorunluluğuyla karşı karşıyadır.
Bu kitap her şeyden önce, doğru soruları, tüm doğru soruları ve hepsinden önemlisi olası tüm soruları sorduğu iddiasında bulunmaksızın, eğitim bilimlerinin ne'liği ve eğitim bilimci kimliğine dair bir soru sorma ve soru sormaya yeltenme denemesi ve davetidir. Bu davete icabet etmemek, önemi ve gereği her geçen gün daha da artan bu disiplinin ve kimliğin kurban edildiği "sükût suikasti"ne suç ortaklığı etmek anlamına gelecektir.
(Tanıtım Bülteninden)