İlki 1987 ve en sonraki 2011 tarihlerinde yapılan anayasa değişikliklerinden sonra, 12 Haziran 2011 Seçimleri miladında "yeni" anayasa yapımı şeklinde gündeme gelen değişim istekleri konusu üzerine odaklanılmıştır.
Burada, esasen, yaklaşık çeyrek asırdır yapılan değişiklikler "Niçin yetersiz kalmıştır?" sorusuna; anayasal düzenlemelerin, siyasi ortamdan bağımsız olmadığı anlayışı temelinde, -ceteris paribus- Türkiye içi siyasetinde aynı süreçlerde cereyan eden gelişmeler üzerinden karşılık aranmaktadır. Böylelikle, anayasal değişim isteklerinin, On yedi anayasal düzenleme yapıldıktan sonra tüketilememesi, anlamlandırılmaya çalışılmıştır.
(Sunuş'tan)