Türkiye gündemindeki pek çok toplumsal/siyasal konu bir biçimde yurttaşlık kurgusuyla ilgilidir. Ancak, hem siyasette hem de sosyal bilimlerde yurttaşlık genelde etnik, dini ve kültürel kimlikler bağlamında tartışılmaktadır. Yurttaşlığın kimlik meselesine hapsedil–mesiyle, kavramın içinde bulunduğumuz dönemin pek çok sorunuyla ilişkili olduğu gözden kaçmaktadır. Bu çalışmanın çıkış noktası, Türkiyede yurttaşlığın farklı boyutlarının yeterince tartışılmamasıdır.
Literatürde, yurttaşlık tartışmalarının ilk alevlendiği 1980 lerde, kavram; ulusal, siyasal, ekonomik ve sosyal sıfatlarıyla ele alınmaktaydı. Sonraki dönemde, feminist, çifte ya da çoklu, çokkültürlü, diyasporik, kültürel, medya, cinsel, ekolojik, küresel sıfatlarıyla alternatif yurttaşlık kavramları geliştirildi. Elinizdeki kitap, bu yeni tartışmalara katkı yapacağı umut edilen çalışmaların bir derlemesi.