Zaur Mükerrem’in Sinematografi Üzerine Düşünceler adlı eseri Edward Dmytryk’in Sinemada Kurgu adlı kitabında vurguladığı, kendini takip ettirecek bir başlangıca ve kesinlikle kendisini hatırlatacak bir sona sahip. Dmytryk’in vurgusunda eksik olan ise çalışmanın gövdesine ilişkindir. Zaur Mükerrem’in kitabı, ele aldığı konuyu sinema bir ahenk içerisinde işlemekte ve tartışmaktadır. Mükerrem, sinema için “her şeyden biraz” demekle birlikte Kobodaysi’ye atıfta bulunarak, sinemanın aynı zamanda “bilgelerin izini sürmekle uğraşma; onların aradıklarını ara” vurgusundaki kadar da özel bir çaba ve sanat olduğunu vurgular. Zaur Mükerrem, kısa ve teknik tanımlara kolayca yaslanabileceği bir çalışma ortaya koyabilirdi. Kendisi, sinemaya daha farklı bir disiplin, estetik ve felsefeyle yaklaşarak, sinemanın kendisi ile ilgili bir tartışmanın ötesinde ele alınması gerektiğini, kelimelerle değil de adeta hissettirerek okura aktarıyor. Ona göre, sinemayı Rembrandt ya da Caravaggio resimlerinin tüm o büyüleyiciliğini hissedercesine anlamak gerekir ve sinemada, Muybridge’in durağan kareleriyle de gösterilse, dikkatin eser boyunca eylem, karakter ve nesne üzerinde tutulabilmesi büyük ölçüde nasıl gösterildiğine bağlıdır.